Kıdem tazminatının kaldırılması konusundaki iddialar, uzun süredir medyanın gündeminde bulunuyor. Hükümet kanadından bu iddialara yönelik net bir açıklama yapıldı. Peki, kıdem tazminatı gerçekten kaldırılacak mı?
BU KONUDAKİ SON DAKİKA HABERLERİNİ TAKİP İÇİN TIKLA İNDİR.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’dan Kıdem Tazminatı Açıklaması
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada kıdem tazminatında yaşanan ödenmeme problemleri ve oluşturduğu belirsizliklere dikkat çekti. Yılmaz, bu konunun tek taraflı bir yaklaşımla çözülemeyeceğini, işçi ve işveren temsilcileriyle birlikte istişarelerle bu meseleye çözüm getirilmesi gerektiğini belirtti. Yılmaz, “Burada hükümetlerimizin yaklaşımı şu. İşçi kesiminin temsilcileriyle, istişare içinde bu işi sonuçlandırmak. Yani tek yanlı bir çözüm dayatmak değil. Çözülmesi gereken bir mesele mi? Evet öyle. Ama bunu istişarelerle, işçi ve işveren dengesi içinde ve özellikle işçi kesiminin temsilcileri, sendikalarla istişare içinde bu konuya yaklaşmak. Kıdem tazminatında maalesef çok ciddi problemler de var. Ödenmeme meseleleri var. Başka sıkıntılar var. Oluşturduğu bir belirsizlik var. Özellikle iş dünyası firmaları üzerinde. Dolayısıyla bir dönem bir fon oluşturup bununla bu problemi çözme gibi bir yaklaşım vardı. Dolayısıyla bunlar önümüzdeki dönemde yine Türkiye’nin gündemde olan konuları olacak.” ifadelerini kullandı.
TÜRK-İŞ’ten Kıdem Tazminatı Açıklaması
1936 yılından bu yana, kıdem tazminatının işçiler için vazgeçilmez bir hak haline geldiği belirtildi. TÜRK-İŞ, bu hakkın korunması ve geliştirilmesi gerektiğini savunuyor ve bu hakta herhangi bir değişiklik yapılması halinde iş dünyasının huzurunun bozulabileceğini vurguluyor.
İşçi Kesiminin Tepkisi ve Beklentileri
İşçi kesiminin kıdem tazminatı konusundaki rahatsızlığı ve endişeleri de dikkate alındığında, kıdem tazminatının özüne dair her türlü değişikliğin, işçilerin motivasyonunu ve verimliliğini olumsuz etkileyebileceği belirtildi. Özellikle enflasyon karşısında kıdem tazminatının aşındığına dikkat çekilerek, bu konudaki girişimlere son verilmesi gerektiği ifade edildi.
Mevcut ekonomik krize de değinilen açıklamalarda, dar ve sabit gelirli kesimlerin zorlu yaşam şartlarına vurgu yapıldı. Özellikle yüksek enflasyonun ücret zamlarının etkisini azalttığı, alım gücünün düşüşüne dikkat çekildi. Vatandaşların yaşam şartlarını iyileştirecek tedbirleri beklediği belirtilerek, ekonomik fedakarlığın gelir ve servetini artıran kesimler tarafından yapılması gerektiği vurgulandı.
